Firavun (Arapça فرعون Fir'awn; İbranice פַּרְעֹה Parʻō) Antik Mısır'da hükümdarlara verilen isim. Aynı zamanda tanrı Horus'un yeryüzündeki simgesi ve güneş tanrısı Ra'nın oğlu olarak da kabul ediliyordu."Büyük Ev" anlamını taşıyan kelime daha sonra hükümdardan bahsetmek şeklini almıştır.
FİRAVUN; ondan öncekiler gibi hep aynı suçu işler. (Hâkka, 9)
FİRAVUN; kuşkusuz tanrıya, vahiye, peygamberekarşı değildir. (İsra, 102)
FİRAVUN; egemenliğin kaynağı olarak kendisini görür. Yaratıcı adına işleri yürüttüğünü
düşünür. (Mü'min, 29)FİRAVUN; öldürme ve yaşatma konusunda tam yetkili olduğuna inanır.
Ülkenin sahibi olduğunu sanır. (Zuhruf, 51)
FİRAVUN; hayatın her alanında tam bir zorbadır; kendi kontrolünde olmayan hiçbir şeye
izin vermeyen bir kibirabidesidir. (Duhan, 31)
FİRAVUN; kuşkusuz tanrıya, vahiye, peygamberekarşı değildir. (İsra, 102)
FİRAVUN; egemenliğin kaynağı olarak kendisini görür. Yaratıcı adına işleri yürüttüğünü
düşünür. (Mü'min, 29)FİRAVUN; öldürme ve yaşatma konusunda tam yetkili olduğuna inanır.
Ülkenin sahibi olduğunu sanır. (Zuhruf, 51)
FİRAVUN; hayatın her alanında tam bir zorbadır; kendi kontrolünde olmayan hiçbir şeye
izin vermeyen bir kibirabidesidir. (Duhan, 31)
FİRAVUN; kimin ne kadar düşüneceğine, nasıl yaşayacağına ve ne kadar inanacağına
kendisi karar verir (A'raf, 123)
kendisi karar verir (A'raf, 123)
FİRAVUN; insanları çeşitli sembollere-putlara ve kendine itaate zorlar; tağutlaşır.
(Naziat, 17)
FİRAVUN; kendine ve oluşturduğu sembollere itaat dereceleri vardır; uymayanları ezmenin
yollarını arar.Halkını birtakım gruplara ayırıp böler; ve onlardan bir bölümünü güçten düşürür;
isyancı erkek çocukları“bozguncu” diye boğazlatır. (Kasas, 4)
(Naziat, 17)
FİRAVUN; kendine ve oluşturduğu sembollere itaat dereceleri vardır; uymayanları ezmenin
yollarını arar.Halkını birtakım gruplara ayırıp böler; ve onlardan bir bölümünü güçten düşürür;
isyancı erkek çocukları“bozguncu” diye boğazlatır. (Kasas, 4)
FİRAVUN; halkı için çalışanları, “yeryüzünde fesat çıkarmak isteyenler” diye halka “yem”
yaptırmak ister;hakkaniyetli insanlardan öldüresiye nefret eder.(Mü'min, 26)
yaptırmak ister;hakkaniyetli insanlardan öldüresiye nefret eder.(Mü'min, 26)
FİRAVUN; gücünün tanrı katından geldiğini göstermek için büyük saray ve bahçe yaptırır.
(Kasas, 38)
FİRAVUN; kendi mevkisini ve zenginliğini öne çıkararak halkı küçümser.(Zuhruf, 54)
FİRAVUN; makam-koltuk,para-servet, hazine-ihale dağıtımını bizzat kendi yapar. Kariyer
ve konfor grupları oluşturur; halkı da bunun hayallerini kurdurarak köleleştirir.
(Yunus, 88 ve Şuara, 57-58)
(Kasas, 38)
FİRAVUN; kendi mevkisini ve zenginliğini öne çıkararak halkı küçümser.(Zuhruf, 54)
FİRAVUN; makam-koltuk,para-servet, hazine-ihale dağıtımını bizzat kendi yapar. Kariyer
ve konfor grupları oluşturur; halkı da bunun hayallerini kurdurarak köleleştirir.
(Yunus, 88 ve Şuara, 57-58)
FİRAVUN; halkın kafasını karıştırarak onları aptallaştırır. Halk, firavuna itaat ederek yoldan
çıkar. (Zuhruf, 54)
FİRAVUN; kurduğu zulüm hegemonyasından nemalanan ve kendine akıl veren kesimle
birlikte sürdürür sistemini (A'raf, 127)
FİRAVUN; yalanın iktidarı için “bütün usta sihirbazları-büyücüleri bana getirin” diye emreder.
Onlar Firavun'a gelip derler ki: “Eğer biz galip olursak, herhalde bize bir karşılık (armağan)
var, değil mi?” Firavun, “evet” dedi; “en yakınlarım sizler olacaksınız.”
(Yunus, 79 ve A'raf 113-114)
Onlar Firavun'a gelip derler ki: “Eğer biz galip olursak, herhalde bize bir karşılık (armağan)
var, değil mi?” Firavun, “evet” dedi; “en yakınlarım sizler olacaksınız.”
(Yunus, 79 ve A'raf 113-114)
FİRAVUN; itiraz edenleri, muhalefet yapanları; “rahat yaşamı bozmak isteyen, insanların
keyfini kaçıran şer hareketleri” olarak görür. (A'raf, 110)
keyfini kaçıran şer hareketleri” olarak görür. (A'raf, 110)
FİRAVUN; kendisinin izin vermediğini bir siyasal hareketin-ideolojinin-görüşün ortaya
çıkmasına şiddetle karşı çıkar. Böyle bir hareketi, kendi varlığına ve oluşturduğu sistemine
karşı hayırsız bir eylem olarak görür. (A'raf, 123)
çıkmasına şiddetle karşı çıkar. Böyle bir hareketi, kendi varlığına ve oluşturduğu sistemine
karşı hayırsız bir eylem olarak görür. (A'raf, 123)
FİRAVUN; gerçeği haykıranları halka düşman gösterir; “sizi yurdunuzdan sürüp çıkarmak
istiyorlar” diye halkı korkutur. (Şuara, 35)
istiyorlar” diye halkı korkutur. (Şuara, 35)
FİRAVUN; sistemine ve fikirlerine karşı çıkanlara işkence yaptırır, hapse attırır ve öldürtür.
(A'raf, 124)
FİRAVUN; kendisine ve kurduğu sistemine karşı olanların kuvvet kaynaklarını yok eder ve
herkesi kendine muhtaç bir sürüye dönüşmek ister. (A'raf, 127)
(A'raf, 124)
FİRAVUN; kendisine ve kurduğu sistemine karşı olanların kuvvet kaynaklarını yok eder ve
herkesi kendine muhtaç bir sürüye dönüşmek ister. (A'raf, 127)
FİRAVUN; kişiliğini, fikirlerini, sistemini her alanda tek güç kaynağı, tek söz sahibi olarak
belirler. “Ey önde gelenler, sizin için benden başka lideriniz yok” der.(Kasas, 38)
belirler. “Ey önde gelenler, sizin için benden başka lideriniz yok” der.(Kasas, 38)
FİRAVUN; din adamlarına ve dindar gruplara değer verir; bunlara, sistemini toplumsal
yaşamda meşrulaştıracak halk içinde konuşma gibi- görevler verir. Onlar da sadakatle
görevlerini yerine getirir. (Kasas, 38)
yaşamda meşrulaştıracak halk içinde konuşma gibi- görevler verir. Onlar da sadakatle
görevlerini yerine getirir. (Kasas, 38)
FİRAVUN; düzenini devam ettirirken, bir gün gelip iktidarını yıkacak isyan çığlıklarını
duymaz.(Duhan, 31 ve Kasas, 7-14)
FİRAVUN; hiçbir uyarıyı, nasihatı dinlemez. (Nazi'at, 17)
duymaz.(Duhan, 31 ve Kasas, 7-14)
FİRAVUN; hiçbir uyarıyı, nasihatı dinlemez. (Nazi'at, 17)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder