
Sodyum Bikarbonat kullanimi ile gül hastalığından selülite kadar, kepekten saç kırana kadar birçok cilt ve saç hastalığının, alerjilerin, nodüllerin, guatrın, sinüzitin, romatizmanın ve hatta kanser tümörlerinin iyileştiğine dair birçok örnek bulundugu söylenmektedir.
Arastirmalarimda sodyum bikarbonatin tedavi etkisinin bilimsel metodlarla kanitlanmis oldugunu dair bir habere rastlamadim. Ancak Sodyum Bikarbonatin sagligimiz icin önemli olan vücudumuzun pH seviyesini dengelemedeki etkisi ile biliniyor. Bu nedenle bircok hastalikta cagdas tip tedavisinin yaninda tamamlayici ve alternatif tedavi olarak tavsiye edilmekte.
pH Degeri
pH bir çözeltinin asit ve alkali derecesini tarif eden ölçü birimidir. Açılımı "Power of Hydrogen" (Hidrojenin Gücü)'dir. pH cetveli 0 – 14 arasıdır. 0 aşırı asit, 14 de aşırı alkali demektir. 7 pH derecesi ise ne asit ne alkali yani maddenin nötr olduğunu gösterir.
pH ölcüsü 7 derecenin altına düsmüsse asidik olmaya başlamis demektir. Asidite, doğal olarak hücre bozulmasının sebebidir. Asidite oluşumunun ana sebepleri ise metabolizma bozuklukları, kötü beslenme ve çevresel kirlenmedir. Araştırmalara göre insanların günümüzde yaşadığı hastalıkların en önemli nedeni, vücutta asidik ve oksijensiz ortamın oluşmasına neden olan asidik beslenme ve olumsuz duyguların vücutta barınmasına neden olan olumsuz düşüncelerdir.
pH derecemizi ögrenmek icin eczaneden digital pH ölcer ya da pH ölçüm çubukları alarak tükürük, idrar ve terimizi kontrol ederek, tehlikeli bir durum olup olmadığıni tespit edebiliriz.
Sağlıklı olmak istiyorsak pH seviyemizi 7.35 ya da üstü tutmamız gerekir. Kanser hastalarinin pH ölcümlerinin 2,2 - 5,5 civarinda oldugu test edilmistir.
Asidik bir ortamda olusabilecek sorunlar
• Hücrelerdeki enerji üretimi düşer.
• Vücudun hasar görmüş hücreleri onarma gücü azalır.
• Vücudun zararlı ağır metalleri vücuttan atma -temizleme- gücü azalır
• Tümör hücrelerinin gelişimini destekleyen bir ortam yaratılmış olur.
• Vücut kronik yorgunluk ve diğer hastalıkların oluşumuna uygun, açık, bir duruma gelir. Özetle; ph 6,9 gibi oldukça hafif denilebilecek asidik ortam bile birçok hastalığın oluşum ve gelişimi için “uygun bir ortam” anlamına gelir.
Asidik vücut sorunu, ağırlıklı olarak hayvansal gıdalarla beslenen toplumlarda daha sık görülür ki bunun ana sebebi et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi ağırlıklı asit üreten gıdaların alkali olan taze sebze gibi gıdalara göre daha yoğun tüketilmesidir. Buna ek olarak, işlenmiş beyaz un, şeker gibi gıdalar, işlenmiş içecekler ve kahve gibi alışkanlıklar da vücutta asidik bir ortam oluşumuna destek olurlar. Çevremizdeki kirlilik ve kimyasallar bedenimizdeki asit oluşumunu artırır.
Ancak vücudumuzun aside de ihtiyaci vardir. Vücudumuzda asit iki yerde lazımdır.(Mide Ve vajina) Diğer tüm bölgeler alkali olmak zorundadır. Asidin mikrop öldürme özelliği vardır. Asit proteinlerin sindirimi için olmazsa olmazdır. Özellikle hayvansal proteinler midede asidik ortamda parçalanırlar ve sindirime hazır hale getirilirler.
Kan ph hafif alkali olmak zorundadır (7.35 - 7.45). 40 lı ya da 50 li yaşlardan sonra vücudun alkali rezervi eskisinde düşük oluyor hatta organlarımız görevini tam yapamıyor, (böbrek fonk.test.normal çıksa bile) asidi tamponlayabilmek için bazen kemikteki kalsiyum bikarbonatı kullanıyor.Kemik erimesi bu şekilde başlıyor. Bazen damardaki hücrenin elektorunu alinarak asit tamponlanıyor ve böbreklerden süzülüyor. Damar sertliği bu şekilde başlıyor. Omega 3 damar dostudur cünkü elektonunu aside vererek damarın sertleşmesini engeller. Yediğimiz sağlıklı yağlar ,baharatlar, ceviz, badem, keten tohumu, avakado ,sebze ve yeşillikler hepsi asit savaşcılarıdır.
Neyi, ne oranda tüketmeliyiz?
Sağlığımızı korumak için, gıdalarımızın %75’inin alkali ve %25’inin asit oluşumunu destekleyen türde olması önerilir. Tedaviye destek amaçlı beslenmede ise bu oranın %80-90 alkali, %10-20 asit şeklinde olması gerekir. Genel olarak ne nedir sorusunun cevabı ise şöyle verilebilir;
• Yeşil taze ve ÇİĞ sebzeler, bezelye, fasulyeler, katkısız baharatlar, ÇİĞ kalın kabuklu kuruyemişler ve ÇİĞ çekirdekler gibi besinler ALKALİ ortam oluşumunu desteklerler.
• Asidik ortam oluşumunu destekleyen gıdalar ise et, balık, kümes hayvanları, yumurta, tahıllar ve bakliyat olarak özetlenebilir.
SODYUM BİKARBONAT KULLANIM TARİFİ
Karbonat ( Sodyum Bikarbonat - İngilizce: Sodium bicarbonate - Kimyasal formülü : NaHCO3 ) Eczanelerde: İngiliz Karbonatı, Solvey Karbonatı, Karbonat, Cep sodası, Garra Karbonat gibi isimlerle satılmaktadır.
Dogru beslenmemize ve yeterli su içmemize rağmen idrar ph ı 7 ve üstü ise karbonata gerek görülmüyor .Ama 5-6.5 arasında ise ilk idrar ph ı 7 -7.5 yada 8 olana kadar karbonatli su icmek faydali olabilir.
Karbonatin gereginden fazla kullaniliminin sebep olabilecegi zararlara da deginen uzmanlar da var. Örnegin karbonatin uzun süreli kullanimi mide asiti üretimini bozabilir ve sindirimi etkileyebilir demektedirler. Ayrica mide asidinin az olması durumunda sadece demiri değil " esansiyel elementleri" de alamıyacağımız söylenmektedir. Sodyum bikarbonatın işlevi Talcid, Gaviscon vb. ile kiyaslanmakta ve kısa vadede rahatlatacagi ama orta uzun vadede sorunların karmaşık ve daha çok olarak karşınıza gelebilecegine dikkat cekmektedirler.
Sodyum Bikarbonatın Önemi
Tükrük bezlerinin yoğun miktarda karbonat iyonları salgılayarak yediklerimizi alkali yapar. Midemizin çevresi kandan alınan sodyum klorür'le çevrilidir. Sodyum su ve karbon dioksitle birleşerek alkali tuz yani sodyum bikarbonat olusturur. Biyokimyada bu şu şekilde formüle edilir: H20 + CO2 + NaCl = NaHCO3 + HCL. Bundan dolayı midemiz aslında yediklerimizi alkali yapmaktan sorumludur. Brunner bezleriİ (12 parmak bagirsaginda bulunuyor) yüksek miktarda karbonat salgılayarak yediklerimizin alkali halde sindirilmesini sağlıyor. Pankreasımız yüksek miktarda sodyum bikarbonat salgılayarak mideden gelen asitleri nötralize etmek ve yediklerimizi alkali yapmaktan sorumlu. Karaciğerde safra salgısındada yüksek miktarda karbonat içerir. Bedenimiz çürümemek için (kanser olmamak için) kendisini hep karbonatla alkali hale getiriyor. Böbreklerimizin kendisi karbonat ürettir. Böbreklerimiz kanın pH seviyesini alkali tutmakla sorumludur.
Internet ortaminda karbonat konusundaki arastirma ve yazilariyla taninan Kemal Milar facebook sayfasinda karbonat kullanan kisilerin geri dönümlerini yayinliyor. Takip edilebilir.
Kemal Milar
https://www.facebook.com/pages/Kemal-Milar/175346669287746?fref=nf
Kemal Milar sayfasinda arastirma sonuclarini söyle dile getirmis: "Hasta olmamak için her gün 1 çay kaşığı karbonatlı su içebilirsiniz. Bunu yarım çay kaşığı sabah, yarım çay kaşığı akşam 1 bardak suya karıştırıp 3 dk bekleyip iyice karışmasını bekleyin sonra tekrar karıştırıp için. Her beden ve her bedenin göstereceği tepki farklı olucaktır. Çünkü herkesin farklı beslenme biçimi var. Bundan dolayı herkesin kendi bedenini dinleyip buna bağlı olarak karbonat miktarını ayarlaması gerekir.
Eğer grip, nezle gibi rahatsızlıklar olursa günde 3 çay kaşığı karbonatlı su içebilirsiniz. Fazla gelirse o zaman günde 3 kere yarım çay kaşığı içerek buna devam edebilirsiniz.3 yaşından büyük çocuklarda hastalık olursa yarım çay kaşığı karbonatı 1 bardak suya karıştırıp içirebilirsiniz.
Eğer Karbonatlı suyu içmekte zorlanıyorsanız, boş ilaç kapsülleri temin edip içlerine sodyum Bikarbonatla doldurup bol suyla hap olarak içebilirsiniz.
Eğer Tansiyonunuz yüksekse yada hipertansiyonunuz varsa, hazırladığınız karbonatlı suyu tek seferde içmeyin, gün içinde yudum yudum az az içip öyle bitirin yani güne yayarak ve bol alkali su tüketin.
Eğer yüksek Tansiyonunuz varsa yada yaşlıysanız Karbonatlı suyu içtikten sonra kanape yada yatağa 10 - 20 dk uzanıp dinlenin. Bazı insanlarda tansiyonda yükselme yaratabilir ama bu kısa sürer.
Eğer Kanser gibi bir hastalığınız varsa Öncelikle sakın Kemoterapi almayın Kemoterapi notumda yazılanları muhakkak okuyun. Gidip dijital pH ölçer alıp idararınızı sabah akşam kontrol edip pH ı 8 in üzerine çıkarmanız ve bu seviyede en az 2 hafta tutmanız gerekir. Buna bağlı olarak karbonat içimi günde 5 - 6 çay kaşığı karbonatlı su içmeniz gerekebilir. 1 çay kaşığı karbonatlı suyu bir miktar içip yatağa yada kanepeye uzanıp 360 derece sağa sola dönerek haraket etmelisiniz . Bu haraketleri yaparken ara ara bardaktaki karbonat tüketilmelidir.
Tıpta çok hastalık var. Iyi gelip gelmiyeceğini deneyin görün. Diabet iyileşmez diye geçiyor, bakın demek ki geçiyormuş, kanserin tedavisi yok bakın tedavisi varmış. Trombositleri onkologlar yükseltemeyiz diye konuşurlarken bakın alkali hale gelince trombositler yükseliyormuş ..
Eğer şu zamana kadar çok asidik beslendiyseniz, vücudunuz asit tutmuşsa ishal olup sıvi şeklinde wc'ye çıkarabilirsiniz. Ben abartarak 5 gün günde 5 defa içerek her gün 5 -6 defa wc e gittim sırf asitli su çıktı. O 5 gün devamlı salatalık yedim, bitkisel beslenmeye ağırlık verdim. 6 cı gün normal sağlıklı bir şekilde dışarı çıktım ve vücut biriktirdiği asitleri attı, 10 cu gün laktik asitler eridi kuluçlar kalmadı. 15 ci gün sigara içtiğim için alt ciğerlerime nefes almakta zorluk çekiyordum ama nefes alma sorunum yoktu sadece derin nefes almakta zorluk vardı, o kalktı derin nefes alabilmeye başladım.
Hangi hastalık olursa olsun, her hastalıkta ayrıca kolloidal gümüş suyu kullanılmasını tavsiye ederim. D vitamini almayı unutmayın çünkü zamanınızın çoğu kapalı alanlarda geçiyor. Kanser dahil pek çok hastalığın nedeni D vitamini eksikliği. Türkiye Cumhuriyetinde eczanelerde Devit-3 ampul satılıyor 300.000 İU bunu ayda 1 kere şekere yada ekmeğe emdirip tüketmeniz gerekir. Bunu hasta olsanızda olmasanızda herkese tavsiye ediyorum. Yetişkinler için 1 ampul 1 aylık D Vitamini ihtiyacınızın hepsini karşılar.
Karbonatlı su içerek alkoloz olunsaydı, ben ve beni takip eden herkez ciddi sıkıntılara girerlerdi kimse girmedi. En fazla gaz apar geğirirsiniz geçer yada gaz olarak alttan çıkarırsınız. Yada ishal olursunuz, asit atarsınız."
• Yeşil taze ve ÇİĞ sebzeler, bezelye, fasulyeler, katkısız baharatlar, ÇİĞ kalın kabuklu kuruyemişler ve ÇİĞ çekirdekler gibi besinler ALKALİ ortam oluşumunu desteklerler.
• Asidik ortam oluşumunu destekleyen gıdalar ise et, balık, kümes hayvanları, yumurta, tahıllar ve bakliyat olarak özetlenebilir.
SODYUM BİKARBONAT
SODYUM BİKARBONAT KULLANIM TARİFİ
Karbonat ( Sodyum Bikarbonat - İngilizce: Sodium bicarbonate - Kimyasal formülü : NaHCO3 ) Eczanelerde: İngiliz Karbonatı, Solvey Karbonatı, Karbonat, Cep sodası, Garra Karbonat gibi isimlerle satılmaktadır.
Dogru beslenmemize ve yeterli su içmemize rağmen idrar ph ı 7 ve üstü ise karbonata gerek görülmüyor .Ama 5-6.5 arasında ise ilk idrar ph ı 7 -7.5 yada 8 olana kadar karbonatli su icmek faydali olabilir.
Karbonatin gereginden fazla kullaniliminin sebep olabilecegi zararlara da deginen uzmanlar da var. Örnegin karbonatin uzun süreli kullanimi mide asiti üretimini bozabilir ve sindirimi etkileyebilir demektedirler. Ayrica mide asidinin az olması durumunda sadece demiri değil " esansiyel elementleri" de alamıyacağımız söylenmektedir. Sodyum bikarbonatın işlevi Talcid, Gaviscon vb. ile kiyaslanmakta ve kısa vadede rahatlatacagi ama orta uzun vadede sorunların karmaşık ve daha çok olarak karşınıza gelebilecegine dikkat cekmektedirler.
Sodyum Bikarbonatın Önemi
Tükrük bezlerinin yoğun miktarda karbonat iyonları salgılayarak yediklerimizi alkali yapar. Midemizin çevresi kandan alınan sodyum klorür'le çevrilidir. Sodyum su ve karbon dioksitle birleşerek alkali tuz yani sodyum bikarbonat olusturur. Biyokimyada bu şu şekilde formüle edilir: H20 + CO2 + NaCl = NaHCO3 + HCL. Bundan dolayı midemiz aslında yediklerimizi alkali yapmaktan sorumludur. Brunner bezleriİ (12 parmak bagirsaginda bulunuyor) yüksek miktarda karbonat salgılayarak yediklerimizin alkali halde sindirilmesini sağlıyor. Pankreasımız yüksek miktarda sodyum bikarbonat salgılayarak mideden gelen asitleri nötralize etmek ve yediklerimizi alkali yapmaktan sorumlu. Karaciğerde safra salgısındada yüksek miktarda karbonat içerir. Bedenimiz çürümemek için (kanser olmamak için) kendisini hep karbonatla alkali hale getiriyor. Böbreklerimizin kendisi karbonat ürettir. Böbreklerimiz kanın pH seviyesini alkali tutmakla sorumludur.
Internet ortaminda karbonat konusundaki arastirma ve yazilariyla taninan Kemal Milar facebook sayfasinda karbonat kullanan kisilerin geri dönümlerini yayinliyor. Takip edilebilir.
Kemal Milar
https://www.facebook.com/pages/Kemal-Milar/175346669287746?fref=nf
Kemal Milar sayfasinda arastirma sonuclarini söyle dile getirmis: "Hasta olmamak için her gün 1 çay kaşığı karbonatlı su içebilirsiniz. Bunu yarım çay kaşığı sabah, yarım çay kaşığı akşam 1 bardak suya karıştırıp 3 dk bekleyip iyice karışmasını bekleyin sonra tekrar karıştırıp için. Her beden ve her bedenin göstereceği tepki farklı olucaktır. Çünkü herkesin farklı beslenme biçimi var. Bundan dolayı herkesin kendi bedenini dinleyip buna bağlı olarak karbonat miktarını ayarlaması gerekir.
Eğer grip, nezle gibi rahatsızlıklar olursa günde 3 çay kaşığı karbonatlı su içebilirsiniz. Fazla gelirse o zaman günde 3 kere yarım çay kaşığı içerek buna devam edebilirsiniz.3 yaşından büyük çocuklarda hastalık olursa yarım çay kaşığı karbonatı 1 bardak suya karıştırıp içirebilirsiniz.
Eğer Karbonatlı suyu içmekte zorlanıyorsanız, boş ilaç kapsülleri temin edip içlerine sodyum Bikarbonatla doldurup bol suyla hap olarak içebilirsiniz.
Eğer Tansiyonunuz yüksekse yada hipertansiyonunuz varsa, hazırladığınız karbonatlı suyu tek seferde içmeyin, gün içinde yudum yudum az az içip öyle bitirin yani güne yayarak ve bol alkali su tüketin.
Eğer yüksek Tansiyonunuz varsa yada yaşlıysanız Karbonatlı suyu içtikten sonra kanape yada yatağa 10 - 20 dk uzanıp dinlenin. Bazı insanlarda tansiyonda yükselme yaratabilir ama bu kısa sürer.
Eğer Kanser gibi bir hastalığınız varsa Öncelikle sakın Kemoterapi almayın Kemoterapi notumda yazılanları muhakkak okuyun. Gidip dijital pH ölçer alıp idararınızı sabah akşam kontrol edip pH ı 8 in üzerine çıkarmanız ve bu seviyede en az 2 hafta tutmanız gerekir. Buna bağlı olarak karbonat içimi günde 5 - 6 çay kaşığı karbonatlı su içmeniz gerekebilir. 1 çay kaşığı karbonatlı suyu bir miktar içip yatağa yada kanepeye uzanıp 360 derece sağa sola dönerek haraket etmelisiniz . Bu haraketleri yaparken ara ara bardaktaki karbonat tüketilmelidir.
Tıpta çok hastalık var. Iyi gelip gelmiyeceğini deneyin görün. Diabet iyileşmez diye geçiyor, bakın demek ki geçiyormuş, kanserin tedavisi yok bakın tedavisi varmış. Trombositleri onkologlar yükseltemeyiz diye konuşurlarken bakın alkali hale gelince trombositler yükseliyormuş ..
Eğer şu zamana kadar çok asidik beslendiyseniz, vücudunuz asit tutmuşsa ishal olup sıvi şeklinde wc'ye çıkarabilirsiniz. Ben abartarak 5 gün günde 5 defa içerek her gün 5 -6 defa wc e gittim sırf asitli su çıktı. O 5 gün devamlı salatalık yedim, bitkisel beslenmeye ağırlık verdim. 6 cı gün normal sağlıklı bir şekilde dışarı çıktım ve vücut biriktirdiği asitleri attı, 10 cu gün laktik asitler eridi kuluçlar kalmadı. 15 ci gün sigara içtiğim için alt ciğerlerime nefes almakta zorluk çekiyordum ama nefes alma sorunum yoktu sadece derin nefes almakta zorluk vardı, o kalktı derin nefes alabilmeye başladım.
Hangi hastalık olursa olsun, her hastalıkta ayrıca kolloidal gümüş suyu kullanılmasını tavsiye ederim. D vitamini almayı unutmayın çünkü zamanınızın çoğu kapalı alanlarda geçiyor. Kanser dahil pek çok hastalığın nedeni D vitamini eksikliği. Türkiye Cumhuriyetinde eczanelerde Devit-3 ampul satılıyor 300.000 İU bunu ayda 1 kere şekere yada ekmeğe emdirip tüketmeniz gerekir. Bunu hasta olsanızda olmasanızda herkese tavsiye ediyorum. Yetişkinler için 1 ampul 1 aylık D Vitamini ihtiyacınızın hepsini karşılar.
Karbonatlı su içerek alkoloz olunsaydı, ben ve beni takip eden herkez ciddi sıkıntılara girerlerdi kimse girmedi. En fazla gaz apar geğirirsiniz geçer yada gaz olarak alttan çıkarırsınız. Yada ishal olursunuz, asit atarsınız."
Sodyum Bikarbonatla
Tedavi Olan Hastalık Listesi
Hastalığa Sebebiyet Veren Bütün Patojenler ( Mikroplar = virüs, bakteri,
mantar yada parazitler ) Alkali Ortamda Var Olamazlar.
Yaşanmış Korbonat Bildirimleri
Bu kadar Basit!!! Hastalığa sebebiyet veren mikro
organizmalar, alkali ortamda hastalığa sebebiyet veremezler. O yüzden kimse
mantar olmasın diye havuz suyu alkali tutulur. Sizin bedeninizde bir havuzdur
onu Alkali tutarsanız SAĞLIKLI KALIRSINIZ!!!.
1 ) Yaşanmış Karbonat Hikayeleri: Hastalıklar :
Kemiklere Metastas Yapmış Prostat Kanseri, Lösemi, Şeker Hastalığı, Reflü,
Gastrit, Ayaktaki Mantar Hastalığı, Çukulata Kisti, Boğaz Ağrıları, Gül
Hastalığı, Polikistik over sendrom, Yüzde çıkan sivilceler, Üşütme, Yüksek
trigiliresit seviyesinin düşürülmesi, Yıllardır sağ topuğukta yara şeklimde
kanayan yarıklar, Non Hodgkin Lenfoma (NHL), Kedideki Yarım Portakal
Büyüklüğünde TÜMÖRÜN 1,5 Ayda Yok oluşu, Yüksek karaciğer değerleri, Yüksek
Tansiyon Ve Kan Analiz Sonuçları, 8 Günde Sayılamıyacak kadar çok olan
Kistlerin Yok Oluşu, Mantar, 12 Sene Süren Karaciğer Hastalığı'nın 7 Günde Yok
Oluşu, Mide Kanseri, Ürtiker, Diz Kapakları'da oluşan ağrılar, Egzama, Ödem-Bel
Fıtığı-Böbrek, Trombosit Düşüklüğü, Liken hastalığı, Guatr ( Hipertiroidi ),
Ürtiker, Zona Hastalığı, Trigliserit, Normale dönen Kan tahlilleri..
2 ) Karbonatla ilgili yeni Haberler - hamileyken
karbonatli su icilirmi ?
3 ) Alkali-Asidik Gıdaları bu resimde görebiliriz
4 ) Sindirim sistemi ve pH değerleri
5 ) Minerallerin Önemini anlatan tercümem
6 ) Kalp Kaslarında Gevşeme var - Magnezyum'un
Önemi!!!
7 ) BU GERÇEKTEN OKUNMASI GEREKEN ÖNEMLİ BİR YAZI!!!!
TANSİYONU ÇIKARAN SODYUM DEĞİL KLOR!!! KANSEREDE YOL AÇAN EN BÜYÜK ETKEN
KLOR!!!!
8 ) OBEZİTEYE SEBEP OLAN ŞEY ALINAN KALORİLER DEĞİL
GLUTEN! LÜTFEN OKUUP ARAŞTIRIN!!!! VE PAYLAŞIN!!!!.
9 ) 78 Yaşında Akciğer Kanseri - KOAH - Psikolojik
Bozukluk - Mantar - Bel Fıtığı
10 ) Sodyum Bikarbonatı Anlatan Kapak Resmi
11 ) Karaciğer Yağlanması
12 ) Sedef Hastalığı
13 ) Rahim Ağzı Kanseri
14 ) PROSTAT KANSERİ - TEMİZ ÇIKTI
15 ) Gazlı içeceklerde ve bazı soslarda kullanılan
Sodyum benzoat(Sodium benzoate) - Kodu e211 olan Kanserojen Katkı Maddesi
16 ) MİDE KANSERİ ÇOK DİKKATLİ OKUYUN
17 ) 2ci Gün Safra kesesi Taşları Döküldü
18 ) Aşılama Hastalıktan Sizi Korumaz, Hastalığı
Yaratır
19 ) Saç Kıran
20 ) AŞILAR BÜTÜN KANSER VAKKALARININ OLUŞUMUNDA BİR
NUMARALI SEBEBİDİR
21 ) Romatizma Yok Olmuş - Baş ağrısı Kalmamış
22 ) Mide Kanseri - Guatir - Romatizma Başlangıcı -
Beze - Kaşıntı - Baş Ağrısı - Cilt Kuruluğu - Mantar - Şeker - Trigliserid -
Kolesterol - Kilo
23 ) Mide Kanseri Patoloji Raporu
24 ) Mide Kanseriyle ilgili yazımın Endoskopi raporu!
25 ) Yumurtalık Kanseri (Ovarian cancer)
26 ) Öksürük - Huzursuz Ayak Sendromu - Beze Söndü
27 ) Fibro Kist - Nodül
30 ) Akciğer Kanseri
31 ) MESANE – IDRAR TORBASI KANSERI
32 ) Kontakt Dermatit
33 ) Guatr ( Hipertiroidi ) - Nodül - Şeker
34 ) Hepatit B Viral Sayım 7550 den 1000 e düştü
35 ) MİKROP TEORİSİ TAMAMEN HATALIDIR. ÖNEMLİ OLAN
ORTAMDIR
36 ) Akromegali
37 ) Mesane kanseri - Yeniden Doğdum
38 ) Böbrek Taşı
39 ) 15 Sene Devam Eden El ve Ayak Mantarı
40 ) Alzheimer Hastalığı Ve Koah
41 ) birisi otur deyince oturacak, kalk deyince
kalkacaksak bu Cumhuriyet olmazki!
42 ) Ses Tellerinde Nodül
43 ) Sedef
44 ) Kolon Kanseri
45 ) Sinüzit
46 ) Ay önce aşırı Baş Beyin Ağrısı ile Sinüzit çıktı
- Nefes darlığı
47 ) Mesane Tümörü
48 ) How important bicarbonate and being alkaline
49 ) Romatoid artrit
50 ) Vitiligo
51 ) Klorofil ve Kırmızı Kan Hücrelerinin Kimyasal
Yapılarındaki Benzerlik
52 ) Dr John Beard VE KANSER HİKAYESİNİN ÖZETİ
53 ) Göz Kuruluğu - Göz Tansiyonu - 8 Kilo Verdim -
Böbreklerde Kum
54 ) Zimen Defteri
55 )Li Ching-Yuen 256 Sene Yaşadı - Bu Dünyada yapmam
gereken her şeyi yaptım. Şimdi artık eve geri dönebilirim" dedikten sonra
vefat etmiştir.
56 ) ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC)
Çocuk felci Aşısıyla 30 Milyon Amerikalıya Kansere sebep olan Simian Virus 40 ı
bulaştırdıklarını kendi sayfalarında kabul etmiştir.
57 ) Kanserden ölen Yok!!!. Kemoterapiden ölen
var!!!.
58 ) Egzama
59 )
Karbonat Ve Kolloidal Gümüşsuyuyla ilgili Yeni
Haberler - Tüm Rahim Alınacak Derken!!!
60 ) Kolloidal Gümüşsuyuyla ilgili Yeni Haberler -
Yüzdeki Kırışıklıklar Çizgiler
61 ) Sarkoidoz
62 ) KOLA’ DA KANSEROJEN MADDE İDDİASI
63 ) Selülit
64 ) Ganglion kisti
65 ) Arpacık
66 ) Saç Dökülmesi
67 ) Midemde Reflü Ülser Mide Fıtığı Var
68 ) Kan Tahlil Sonuçları
69 ) Güneş Alerjisi
70 ) Ayak Mantarı
71 ) Şeker Hastalığı
72 ) Yüz Maskesi - Sivilce - Akne - Egzama - Saç
Dökülmesi - Karaciğer - Regl
73 ) Kistik Higroma (Lymphangioma)
74 ) Sedef - Kulak İltihabı - Yara
75 ) İshal
76 ) Dizlerde Kireçlenme - Egzama - Reflü - Astım
78 ) Uyuşma - Nefes Darlığı - Nöbet - Kuru Öksürük -
Tansiyon
79 ) Dişte Apse - Diş Eti Kanaması - Diş Eti Çekilmesi
80 ) 15 Günde Selülit Yok Oluyor!!!
81 ) Emboli attı ve konuşma merkezi felç oldu
82 ) 75 ppm 4 günde alınan Sonuç
83 ) Sedef
84 ) KIL KÖKÜ İLTİHABI (FOLİKÜLİT) Folikülit - ÇIBAN
85 ) 20 Sene Süren Böbrek Problemi
86 ) Aft - Uçuk
87 ) Eklem Tutulması
88 ) TİP2 DİABET
89 ) Kireçlenme
90 ) Karaciğer ve Böbrek Taramaları
91 ) Sinüzit (Sinusitis)
92 ) Rahim Kanseri - Endometrial cancer
93 ) GGT,Ast, Alt, Ldh ve Trigleserit Yüksekliği
94 ) Yüksek Tansiyon
95 ) Böbrek - Kaşıntı - Mide - Koah
96 ) Nefes Darlığı
97 ) Yüzdeki Kırışıklıklar
98 ) Ayak Ağrısı Ve Nefes
99 ) Nodülüm Küçüldü
100 ) Dil Paslanması
101 ) Safra Kesesi - Çamur
102 ) Orucu Rahat Tutuyorum
103 ) Et Beni
104 ) Kilo - Tırnak - Enerji
105 ) Ten Kokusu
106 ) Arpacık
107 ) Sırt Ağrılarım Kalmadı - 3,5 Kilo Verdim -
Sedeflerimde İyileşme Oldu
108 ) Başında Siğil Benzeri Bir Yara Vardı
109 ) Böbreklerde Kristal Kum 1 Haftada Kurtuldum
110 ) Astım
111 ) Kan Değerleri 2 Haber
112 ) Kronik ürtiker (Kurdeşen)
113 ) Ankilozan spondilit (Bunu beklemiyordum)
114 ) Damar - Ödem - Kabızlık - Kan Değerleri
115 ) Çukulata Kisti (Chocolate cyst)
116 ) Gül Hastalığı(Pityriasis rosea)
117 ) Kemoterapi - Chemotherapy - Hardal Gazı'nın Sıvı
Hali
118 ) Karaciğerdeki Metestaz Kayboldu
119 ) Huzursuz bacak sendromu (HBS)
120 ) Grip 2 Günde Geçti
121 ) Esed kimyasal silah kullanmış Dünya ayağa
kalkıyor!!!!. Bütün ONKOLOGLAR BUNU KULLANIYOR AMA KİMSENİN SESİ ÇIKMIOR
NEDENSE!!!!
122 ) Soğuk Algınlığı (Nezle) - Common cold
123 ) Grip Boğaz Ağrısı Sinüzit
124 ) Muhabbet Kuşu Kesin Ölür Demiştim
125 ) Egzama 1 Haftada Geçti
126 ) Sedef
127 ) Sedef
128 ) Egzama Sinüzit Selülit
129 ) Kronik atrofik gastrit - Sistit
130 ) Dizanteri (Dysentery) 22 kilo vermiş
bulunmaktayım
131 ) MSG - Mono Sodyum Glutamat (Monosodium
glutamate)
132 ) BU YAZIYI OKUMADAN RAHİM AĞZI AŞISI YAPTIRMAYIN
!!
133 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Çikolata kisti
(Chocolate Cyst)
134 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Beyin Tümörü
Ameliyatı Sonrası Çıkan Epilepsi
135 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Eklem Romatizması
136 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Mesane Kanseri
137 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Migren
138 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - İyi Huylu
Kitle
139 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - İyi Huylu
Kitle Radyoloji Raporu
140 ) Sodyum Bikarbonat Uzun Süre Kullanılırsa Ne
olur?
141 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - İrritabl
Barsak Sendromu (İBS)
142 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Kronik ürtiker
(Chronic urticaria)
143 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Vajinal Mantar
Enfeksiyonu (Vaginal Yeast Infection)
144 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Yumurtalık
(over) kisti
145 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - 1 Ayda 7 Kilo
Verdim - 6 Ayda 32 Kilo Verdim - 2 Ayda 15 Kilo verdim
146 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Diyabet
147 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Faranjit -
Düşük Trombosit - Dizde Kitlenmeler - Üşütme
148 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - İyi Huylu
Prostat Hastalığı
149 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Çikolata Kisti
150 ) Aspartam(Yapay Tatlandırıcı)
151 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - İdrar Kaçırma
- Tırnak Mantarı - Kilo Verme
152 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Romatoid
artrit
153 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Akciğer
Kanseri
154 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Prostat
Kanseri
155 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Mesane Kanseri
pT2 High Grade
156 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Karbonatla
ilgili Yeni Haberler - Nötropeni Hastalığı (Neutropenia)
157 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Rahim
Kanseri
158 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Fibrokist
(fibrocyst)
159 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Tetik Parmak
Hastalığı
160 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Gluten
Alerjisi (Çölyak Hastalığı) - Uyku Apnesi
161 ) Karbonat ve Kolloidal Gümüş Suyu ile ilgili Yeni
Haberler - Uyku Apnesi - Sırt Mantarı
Karbonat ve Kolloidal Gümüş Suyu ile ilgili Yeni
Haberler - Uyku Apnesi - Sırt Mantarı
162 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Egzama - Basur
- Zona
163 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Polikistik
over sendromu
164 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Tiroid
(Thyroid)
165 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Vitiligo
166 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Baş Parmakta
Oluşan Kist
167 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Tırnak
Mantarı
168 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Böbrek Taşı
169 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Gül hastalığı
170 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Mesane Kanseri
171 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Aşırı Öksürük
- Alerji - 8 Kilo
172 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Yağ Bezesi -
Romatizma
173 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler
HPV (İnsan papilloma virüsü - ya da human papilloma
virus) Rahim ağzı kanseri - Medüler Tiroid Kanseri - Tiroid kanseri - Cilt
kanseri
174 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler
1 Ayda 7 Kilo - Yağ Bezesi - Ülser - Kireçlenme - Cilt
Güzelliği
Romatoid artrit - Grip - Mide - Gut ve Eklem ağrıları
- Hassas bağırsak sendromu
175 ) Karbonatla ilgili Yeni Haberler - Rizartroz
(rhizarthrosis) - Parmak kesiği - Yanık - Göz Kapağında iltihaplanma - Diş eti
İltihabı - Huzursuz bacak sendromu - Siğil - Rahim Kalınlaşması - Polip -
Ürtiker - Alerji - Romatizma - Parmak arası Mantar
TEMIZLIKTE KARBONAT
Evinizdeki halıları süpürseniz de silseniz de zamanla
kokmaya başlar. Halı yıkamacılara verdiğiniz halı bilin ki, en kötü
kimyasal deterjanla, yerlerde araba yıkanır gibi yıkanmaktadır. Oysa kokuyu çıkarmak
için şunu yapabilirsiniz. Bir iki avuç karbonatı halının hertarafına serpin ve
1-2 saat bekledikten sonra elektrik süpürgesi ileiyice süpürün. Halınızdaki o
kötü kokudan eser kalmayacaktır.
Buzdolabınızdaki kokuyla baş edemiyorsunuz. Bütün yiyecekleri dışarıçıkar, sil,
süpür, kurula vs. uğraşmak istemiyorsanız bir kâsekarbonatı buzdolabının bir
köşesine koyun. 4-5 günde bir karıştırın.Kötü kokuların gittiğini göreceksiniz.
Ayrıca dolapta sakladığınızmeyve sebzeler üzerinde koruyucu bir etkisi
olacaktır karbonatın.
Halı, koltuk, elbise üzerine yağ mı damladı? Panik yapıp, deterjanasaldırmayın!
Çünkü deterjan leke olan bölgenin rengini açıp renkdokusunu bozacaktır. Bunun
yerine yağ lekesinin üzerine karbonat dökünve üzerini hafifçe ıslayın. 1-2 saat
bekledikten sonra silin. Yağlekesinden eser kalmayacaktır. Zira suyla birleşen
karbonat yağlarısöküp atan doğal bir sabun haline gelir.
Mutfak tezgâhınızın mermerlerini ve fayanslarını limonlu karbonatile ovun ve
durulayın. En güzel temizleyicidir. Kimyasal deterjan kalıntısı kalmadığı için
üzerine meyve- sebzelerinizi, ekmeğinizi rahatlıkla koyabilirsiniz.
Kirli lavabolarınız için krem deterjanlar yerine limon ve karbonat kullanın.
Lavaboya karbonat döküp limonla ovun. Hem kirlerin kaybolduğunu hem de
parladığını göreceksiniz.
Ayrıca tıkanan lavabolarınızı açmak için bir su bardağı karbonat ılavaboya dökün.
Üzerine 1 bardak sirke ilave edip 2 litre kaynar suyulavaboya boşaltın. Tıkanan
lavabo açılacaktır.
Dibi tutan tava ve tencerelerinize akşamdan karbonat döküp, sıcak suilave edin.
Sabah temizlerken zorlanmayacaksınız.
Paslanabilecek eşyalarınızı karbonatla ovarsanız paslanmasın ıengellemiş
olursunuz.
Porselen gibi kararan eşyalarınız varsa limonlu karbonat ile ovun.Rengi
açılacaktır.
Aynı şekilde gümüş eşyalarınızı suyla macun haline getirdiğiniz karbonat ile
ovarsanız, rengi açılıp parlayacaktır.
Elbise dolabınızda rutubet ve küf kokusu varsa ve naftalin kokusunuda
sevmiyorsanız dolabınızı bir köşesinde ağzı açık şekilde kavanozda karbonat
bulundurun.
Banyo duşa kabin camlarını karbonat ile silip durulayın. Duş alırkendaha rahat nefes alacaksınız.
Banyo duşa kabin camlarını karbonat ile silip durulayın. Duş alırkendaha rahat nefes alacaksınız.
Banyo terlikleriniz ister tahta ister plastik olsun üzerine karbonat dökün ve
öyle duş alın. Hem terlikleriniz hem de ayaklarınız rahat edecek. Bu yolla tahta
takunyalarınızın ömrü uzayacağı gibi kimyasal temizleyicileri cildinizden uzak
tutmuş olacaksınız.
Çamaşır makinesinde kullandığınız deterjan miktarını yarı yarıyaazaltıp
gerisini karbonat ile tamamlayın. Çamaşırlarınız daha temiz ve kimyasal
artıklardan uzak kalmış olacaktır.
Ağız sağlığı ve diş bakımı için de karbonat çok önemlidir. Akşamları yatmadan
önce 1'e 1 oranında tuz ile karıştıracağınız karbonat iledişlerinizi
fırçalayın. Diş çürüklerinde yerleşip yaşayan ve vücudu kansere hazırlayan
bağışıklık yokedici virüslerin iki düşmanından birisi karbonattır. Sabaha kadar
ağzınızda ve dişlerinizdeki bakterive virüsler karbonat ve tuzun etkin
temizleyiciliği ile tamamen temizlenmiş şekilde uyuyacaksınız. Ayrıca ağız ve diş
kokuları da önlenmiş olacaktır.
Sonuç olarak; sirke, limon ve karbonat evinizde sadece mideniz içindeğil her
türlü temizlikte ve pratikte kullanabileceğiniz doğal ürünlerdir. Mümkün
olduğunca bu ürünleri kullanmaya özen göstermeniz;hem çocuklarınızın ve sizin
sağlığınız için hem de yaşanabilir, nefes alan bir ev açısından önemlidir.
EK
NOT: Bu arada "implant" uygulamaları zayıf bünyelerde diş
köklerinde bulunan yukarıda belirtilen virüslerin kana karışması
sonucu bağışıklık sisteminin iflası ile kişinin 6 ay - 1 yıl gibi
sürelerde kanserden hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeve
özellikle Amerikada bu uygulamalar çok zor ve kısıtlanmış durumdadır. Bu nedenle
çene kemiği ile opersyonlardan uzak durmalıyız.
*
Bunu da mümkün olduğunca duyurmak insani bir görev. Yurdumuzda harılharıl
"implant" yapılıyor. Amaç TİCARET olsun tabi... İşte bu virüsü öldüren
adı sanı olan bir ilaç var, bir de karbonat çok etkili.!
Prof.Dr. Ayse AKIN Başkent ÜniversitesiKadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü
Sarı zemine sarı yazılar! Eminim ki bunu okuya mayalım diye yaptınız...Hah aradığım konuyu buldum dedim ama o da ne hiç bir şey görünmüyor, bu da benim sinirlerimi zıplattı... Lütfen şunu doğru, düzgün yapın da görebilelim ve okuyabilelim...
YanıtlaSil