31 Mart 2014 Pazartesi

Kalp ile Beyin arasında bir köprü



Bu köprünün henüz NE yaptığı bilinmiyor. Muhtemelen BİLGİ taşıyor. Çünkü nöron demek bize ait

bilgiler demek. Ya bizim kalbe kayıt ettiğimiz, ya da doğuştan gelen...

23 Mart 2014 Pazar

Modern Dünyanin Bunalimi / Felsefe


"Felsefe" sözcügü haddizatinda cok dogru bir anlamda anlasilabilir, kuskusuz ilkel anlamiyla; eger iddia edildigi gibi özellikle onu ilk kullanan Pisagor oldugu dogruysa... Etimolojik anlamiyla "hikmet aski"ndan baska bir anlam ifade etmez. Öyleyse her seyden önce felsefe hikmete ulasmak icin önceden cözülmesi gereken bir durumu belirtir. Ayrica cok dogal bir anlam genislemesiyle, gene ayni durumdan dogarak bilgiye ulastiracak arastirmayi da belirtir. O halde felsefe, giris ve hazirlik niteliginde bir asamadir; hikmete dogru bir ilerlemedir; Hikmetten daha asagi bir duruma tekabül eden bir asamadir. Daha sonra meydana gelen sapma, bu gecis düzeyini amac olarak almis ve felsefeyi hikmet yerine koymustur. Bu da hikmetin gercek niteliginin unutulmasina neden olmustur. Böylece "din disi" diyebilecegimiz felsefe, yani tamamen akli, sözümona saf insancil bir bilgelik dogmus oldu; gercek geleneksel, akil üstü ve insani olmayan bilgeligin yerini almis oldu. 

Rene Guenon / Modern Dünyanin Bunalimi

Dogu Bilgeligi / Metafizik ve Philosophia Perennis


         Metafizik
                 
Öyle zannediyorum müphemliğe meydan verebilecek sözcüklere yaklaşmanın en iyi yolu onları mümkün olduğu ölçüde asli ve kök anlamlarına irca etmektir. Şimdi terkip ve teşekkülüne göre bu "metafizik" sözcüğü lafzi olarak "fizik ötesi" anlamına gelir, "fizik" de burada her zaman eskilerin nazarında sahip olduğu kabul edilmiş anlamda, yani en geniş anlamında "tabiat bilgisi" olarak alınır. Fizik tabiat alanına ait olan her şeyin, buna karşılık metafizik tabiatın ötesinde yer alan şeylerin incelenmesidir. O halde bazıları nasıl oluyor da metafizik bilginin gerek konusu gerekse elde edilmesinde kullanılan melekeler bakımından tabii bilgi olduğunu iddia edebiliyor? Burada tam bir yanlış anlamayla, terimleri bakımından çelişkili bir ifadeyle karşı karşıyayız; ve daha da şaşırtıcı olan bu karışıklığın gerçek metafizik hakkında bir fikri muhafaza etmesi ve onu çağdaş filozofların sözde metafiziğinden açık biçimde nasıl ayırt edeceğini bilmesi gerekenleri dahi etkilemesidir.

22 Mart 2014 Cumartesi

Yuhanna İncili

Yuhanna İncili


Kitabın Özelliği: Yuhanna, Matta'dan, Markos'tan ve Luka'dan farklı konuları vurgular. İsa'nın doğumunu anlatarak başlayacağına, İsa'nın başlangıçtan beri Tanrı'yla birlikte bulunmuş, beden alıp aramızda yaşamış olan Tanrı Sözü olduğunu açıklamakla başlar (1:1-18). Kitapta daha az sayıda mucizeden söz edilir ve bunlar İsa'nın bildirisini doğrulayan belirtiler diye anılır. («Belirti» olarak çevrilen Grekçe sözcük dile uygunluk açısından yer yer «doğaüstü belirti» ya da «mucize» olarak çevrilmiştir). Yuhanna'da birkaç yerde örnekten söz edilmekle birlikte (10:6; 16:25), benzetme sözcüğü hiç geçmez. Bunların yerine İsa'nın konuşmalarına yer verilir. Yuhanna, Celile'de geçen olayların ancak bir bölümünü anarken Yeruşalim'de geçen olaylara daha çok yer verir. İsa'nın, tutuklanmasından önceki son gece anlattıkları (13-16 bölümleri) ve 17. bölümdeki duası bunların en önemlileridir. İsa'nın ölüp dirildikten sonra izleyicilerine birkaç kez görünmesine bu kitapta daha çok yer verilir (20 ve 21).
Amaç ve İçerik: Yuhanna'nın farklı yaklaşımı hiç de şaşırtıcı değildir. Bizzat kendisi şöyle diyor: «İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi. Ne var ki yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır» (20:30-31). Görülüyor ki, iman konusu güçlü bir biçimde vurgulanıyor1. Dinleyicilerin İsa'ya gösterdikleri ilgi, iman edip etmemeleriyle ölçülüyor2. Sonsuz yaşam konusu ayrıca vurgulanıyor3. İsa diyor ki, «Ben, insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim» (10:10) ve «Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır» (17:3).
Kitapta üzerinde durulan başka bir konu, Yahudi önderlerin dinmeyen karşı koymalarıdır4. Nitekim İsa'nın çarmıha gerilmesini isteyenler de bu önderler oldu.
Bununla birlikte kitabın ana amacı, İsa'nın kim olduğunu açıklamaktır. İsa'ya «Söz»5, «Mesih»6, «Tanrı Oğlu»7, «İnsanoğlu»8 ve daha birçok unvan9 verilir. İsa-Baba Tanrı ilişkisi konusundaki öğreti bu açıklamalarla içiçedir10. İsa bu kitapta 109 kez Tanrı'yı «Baba» diye anar. 23 kez de Tanrı'dan, «beni gönderen» diye söz eder. İsa'nın Baba'ya dönmesinden sonra inanlılara gönderilen Kutsal Ruh'la11 ilgili öğretiyi de anmalıyız. Bundan başka İsa Tanrı'yla inanlılar arasındaki harikulade ilişkilerden söz eder12. Bu konuda şöyle diyor: «Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız» (14:23).
Ana Hatlar:
1:1-18 Giriş
1:19-51 Vaftizci Yahya ve İsa'nın ilk öğrencileri
2:1-11:57 İsa'nın konuşmaları ve yaptığı mucizeler
12:1-19:42 İsa'nın ölümünden önceki son haftası
20:1-21:25 İsa'nın dirilişinden sonra izleyicilerine görünmesi
Kaynak Ayetler: Bkz. s. 25

13 Mart 2014 Perşembe

BHAGAVAT GİTA

Bhagavat Gita, Mahabarata Hint destanının bir bölümüdür ve genel görüşe göre, Mahabharata hint destanının özünü içerdiği söylenir. Elimizde bulunan tarihsel verilere göre, Gita, Musa'dan 1700 yıl, Buddha'dan 2500 yıl, İncil'den 3000 yıl, Kur'an'dan 3800 yıl önceye denk gelen; MÖ 3102 yılında Pandava ve Kaurava aileleri arasında geçen bir savaş meydanında yazılmıştır.
Bildiğiniz gibi, evrenle bir olmayı deneyimlemenin bir çok yolu vardır. Bhagavat Gita da, evrenle bir olmak için farklı yollar önermektedir. Buna göre, kitabı üç temel bölüme ayırmak mümkündür.
1-6. Bölümler: Kişiyi fiil yoluyla evrenle bir olmaya yönlendirdiğinden, Karma Yoga'yı anlatmaktadır.
7-12. Bölümler: Kişiyi adanma yoluyla evrenle bir olmaya yönlendirdiğinden Bhakti Yoga'yı anlatmaktadır.
13-18. Bölümler: Kişiyi zihin yoluyla evrenle bir olmaya yönlendirdiğinden Jnana Yoga'yı anlatmaktadır.

Gita, Yoga'nın temel okullarının tanımlarını yapması ve bu birbirinden tamamen farklı ve tezat gibi görünen yolların nasıl tek bir amaca yöneldiğini anlatması açısından Yoga felsefesi ile ilgilenen okurlar için önemli bir kaynak kitaptır.

        İÇİNDEKİLER     

1. Bölüm - Arjuna'nın ümitsizliğinin Yogası
2. Bölüm - Sankya Yoga
3. Bölüm - Fiil Yogası
4. Bölüm - Bilgi Yogası
5. Bölüm - Fiilin Terki Yogası
6. Bölüm - Meditasyon Yogası
7. Bölüm - Bilgelik ve Farkındalık Yogası
8. Bölüm - Yok olmaz Brahman Yogası
9. Bölüm - Büyük bilim ve Büyük Sır Yogası
10. Bölüm - İlahi Zaferler Yogası
11. Bölüm - Kozmik Biçimin Görünümü Yogası
12. Bölüm - Adanma Yogası
13. Bölüm - Alan ve Alanı Bilen arasındaki Farkın Yogası
14. Bölüm - Üç Gunanın Bölümü Yogası
15. Bölüm - Yüce Ruh Yogası
16. Bölüm - İlahi ve Şeytani arasındaki Farkın Yogası
17. Bölüm - Üç Katlı İnancın Bölümü Yogası
18. Bölüm - Terk ile Özgürleşme Yogası

2 Mart 2014 Pazar

Atatürk / 7.2.1923 / Zaganos Pasa Camii / Hutbe


Atatürk 6 Şubat 1923 Çarşamba günü Balıkesir’e geliyor ve burada eşi Latife Hanım ile birlikte Sacitzade Mahmut Bey’in evinde kalıyorlar. Burada evinde namazını kılması için Gazi Paşa’ya bir seccade ile bir tespih hediye ediliyor. Bu seccade halen Balıkesir Kuvay-ı Millîye müzesinde bulunmaktaymış. Ertesi gün Zağonos Paşa camiinde bir mevlit programı düzenleniyor ve Atatürk buraya davet ediliyor. Halkın arasındaki kalbalığın içinden güçlükle yürüyerek camiye gelen Atatürk Mevlit törenine katılıyor ve burada önce Kuran ve mevlit okunuyor sonra Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberliği ve şehitler için dualar ediliyor.
Bundan sonra da Atatürk cemaatle birlikte öğlen namazını kılıyor ve sonra minber’e çıkarak şu ünlü hutbesini okuyor:

1 Mart 2014 Cumartesi

KITAP / ZÂBIT VE KUMANDAN ILE HASBIHAL


kitap

ZÂBIT VE KUMANDAN ILE HASBIHAL

M.Kemal

 
Dizgi - Baskı - Yayımlayan:

Yenigün Haber Ajansı

Basın ve Yayıncılık A.S.

Haziran 1998